BURSA (AA) - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, "Yerli otomobil denilince bazıları şu anda mevcut üretim yapan firmaların aleyhinde gibi sunmanın gayreti içindeler. Hayır, bir Türk markasının çıkması Türkiyeyi otomobilde çok daha büyük bir merkez yapmak açısından son derece önemlidir." dedi. 

Işık, Fiat Egea hatchback'in üretim başlangıç töreninde yaptığı konuşmada, bugün üretimine başlanan Egea hatcback serisinin Tofaş, Bursa ve ülke için hayırlı olmasını temenni ettiğini söyledi.

Türkiye'nin otomotiv sektöründe her geçen gün daha büyük bir küresel güç haline geldiğini anlatan Işık, iki hafta önce Ford'un yeni nesil Ecotorq motorunun seri üretimini başlattıklarını, şimdi de Bursa'da Tofaş'ın Egea projesinde hatcback modelinin üretimine başlandığını belirtti.

Işık, yıllık 400 bin araç üretim kapasitesine sahip olan ve geçen yıl 278 bin araç üreten Tofaş'ın Türkiye'nin otomotiv sektöründe yakaladığı başarılarda önemli bir rol oynadığını ifade etti.

Tofaş'ın Egea projesiyle 2023 yılına kadar 1,3 milyon araç üretmeyi ve 10 milyar dolarlık ihracat yapmayı hedeflediğini belirten Işık, "Egea ailesine gösterilen yoğun ilgi nedeniyle fabrikada üretimin 3 vardiyaya çıktığını ve 2 bin 200 yeni istihdam oluştuğunu öğrenmekten gerçekten Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı olarak çok büyük bir memnuniyet duyuyorum." dedi.

Işık, geçen yıl Türkiye'de satılan her 4 otomobilden 3'ünün ithal edildiğine, ülkede üretilen binek otomobillerin sınırlı olması nedeniyle otomobil pazarındaki artışın büyük bir ithalat yükü oluşturduğuna işaret ederek, her geçen gün artan bu talebin Türkiye'de yapılan üretimle karşılanmasının sektörde ticaret dengesinin de korunmasını sağlayacağını, otomotivde her yatırıma sevindiklerini, binek otomobil yatırımlardan da daha fazla mutluluk duyduklarını dile getirdi. 

 Egea projesinin Türkiye'de yüzde 70 oranında Tofaş mühendisliğiyle hayata geçmesini çok değerli bulduğunu ifade eden Işık, Egea'nın üretilmesi noktasında gerçekten çok büyük gayret gösteren, değerli sanayici merhum Mustafa Koç'u rahmetle andığını söyledi. 

- "Tofaş, 10 yıldır cirosunun yüzde 3'ünü Ar-Ge'ye aktarıyor"

Işık, Tofaş'ı sadece yaptığı üretim nedeniyle değil Ar-Ge çalışmalarına verdiği önem nedeniyle de özellikle takdir ettiğini belirterek, şöyle konuştu: 

"Fiat Chrysler Outomobiles'in (FCA) Avrupa'daki ikinci Ar-Ge merkezine sahip olan Tofaş, son 10 yıldır cirosunun yüzde 3'ünü Ar-Ge merkezine aktarıyor. Bakanlık olarak her yıl Ar-Ge merkezleri performans endeksini yayınlıyoruz. 2014 sonuçlarına göre Tofaş Ar-Ge Merkezi otomotiv sektöründe en iyi Ar-Ge merkezi olurken tüm Ar-Ge merkezleri arasında da en iyi üçüncü merkez oldu. Otomotiv sektörü üretim, gelir, ihracat, Ar-Ge harcaması ve istihdam gibi alanların hemen hepsinde ülkemizin en önde gelen sektörüdür."

- "Dünyanın 15'inci üretim merkezi haline geldik, ama bu bizi kesmez"

Türkiye gibi ülkelerin küresel ekonomiye entegre olmasında otomotiv sektörünün kilit rol oynadığını anlatan Işık, şöyle devam etti:

"1950'li yıllardan bu yana ürettiğimiz ve yatırım yaptığımız bu sektörde bugün dünyanın en büyük 15'inci üretim merkezi haline geldik, ama bu bizi kesmez, ilk 10'a girmek durumundayız. Son dönemde ekonomiyle ilgili birçok olumlu haberi art arda alıyoruz. Enflasyon, ihracat, dış ticaret açığı, büyüme, sanayi üretimi gibi son açıklanan verilerin hepsi yüzümüzü güldürüyor. Otomotiv sektöründen gelen rakamlar da yine aynı şekilde son derece olumlu gözüküyor. Geçtiğimiz yıl üretim iç ve dış pazar gibi alanlarda tarihi seviyeleri geride bırakmıştık. Bu yıl ise geçen yılın üstüne koyarak ilerliyoruz. İlk çeyrekte otomotiv üretimimiz yüzde 3, otomobil üretimimiz ise yüzde 5 artış gösterdi. İlk çeyrekte otomobil üretimimiz son 10 yılın zirvesine çıktı, rekorunu kırdı. Yine ilk çeyrekte otomotiv ihracatımız adet bazında yüzde 7'lik artış gösterdi. Bütün bu gelişmeler 2016 yılının Türkiye ekonomisi için 2015'ten bile olumlu bir yıl olacağını gösteriyor."

- Üretici firma sayısı artacak

Işık, dünyada 2015'te 50'ye yakın firmanın 90 milyonun üzerinde araç ürettiğini belirterek, bu araçların gelişip, değişeceğini, belki bambaşka şeylere dönüşeceğini, ancak otomotiv sektörünün insan hayatındaki önemini korumaya devam edeceğini anlattı.

Yakın dönemde birleşmeler yoluyla üretici firma sayısının azalacağını belirten Işık, "Üretim gelişmekte olan ülkelere doğru kayarken, gelişmiş ülkeler Ar-Ge ve tasarım gibi daha yüksek katma değerli alanlara yoğunlaşacak. 2020'de gelişmekte olan ülkelerde araç satışlarının gelişmiş ülkelerdeki araç satışlarını ikiye katlaması bekleniyor. Ancak gelişmiş ekonomilerde de yeni nesil çevre dostu motor teknolojilerine sahip araçlara olan talep her geçen gün artıyor." değerlendirmesinde bulundu.

- "Türkiye tribünde seyirci değil sahada oyuncu olmalı"

Işık, elektrikli araçlarla ilgili batarya ve şarj teknolojilerinin elektrik dağıtım ve güvenliğiyle ilgili teknolojilerin daha da önem kazanmaya başladığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Otomotivde bugün kullanılan parçaların yüzde 70'i kullanılmayacak. Bugün kullanılan parçaların yüzde 70'inin geleceğin teknolojilerinde yeri yok. Bunu bilmemiz ve buna göre tedbir almamız gerekiyor. Biz bu gerçeklerin farkında olduğumuz için özellikle TÜBİTAK desteklerinde bu teknolojilere yönelik çağrılara çıkıyoruz. Bu noktada Türkiye'de Egea'nın gelişiminde de diğer tüm otomotiv firmalarının yaptıkları Ar-Ge projelerinde de sadece Ar-Ge merkezlerine destek vermekle kalmıyoruz, aynı zamanda sizin projelerinizi de finanse ediyoruz. Amacımız Türkiye'nin gelecek teknolojilerinde tribünde seyirci olması değil, sahada oyuncu olmasını sağlamak." 

- "Otomotiv sektöründe bir Türk markası oluşturmak istiyoruz"

Bu noktada yerli otomobil projesini de büyük bir dikkat ve hassasiyetle yönettiklerini ifade eden Işık, konuşmasını şöyle sürdürdü: 

"Yerli otomobil denilince bazıları şu anda mevcut üretim yapan firmaların aleyhinde gibi sunmanın gayreti içindeler. Hayır, bir Türk markasının çıkması Türkiye'yi otomobilde çok daha büyük bir merkez yapmak açısından son derece önemlidir. Biz otomotiv sektöründe bir Türk markası da oluşturmak istiyoruz. Yerli otomobilimizi adeta teknoloji geliştirme platformu olarak görüyoruz. Bizim otomobil projemiz de Türkiye'nin dünyaya yeni teknolojiler sunmasına vesile olursa işte o zaman gerçek anlamda başarıya ulaşmış bir proje olacak diye düşünüyoruz. Buradan diyorum ki gelin Türkiye'de otomotivle ilgilenen tüm paydaşlarımızla bu projede ortak çalışalım. Gelin Türkiye'yi bir yeni nesil otomotiv teknolojileri geliştirme merkezi haline birlikte getirelim. Buna ihtiyacımız var."

- "Egea bizim için bir gurur vesilesi oldu"

Işık, otomotiv üretiminde bugün kullanılan parçaların yüzde 70'inin gelecekte kullanılmayacağını, bambaşka teknolojilerin devreye gireceğini belirterek, şunları dile getirdi: 

"İşte bu teknolojileri biz geliştirebiliriz. Egea'da bunun örneğini çok gördük. Egea yüzde 70'ini tamamen Türk mühendisinin, teknisyeninin, işçisinin ve çalışanının ürettiği bir otomobil oldu. Biz yaparız ve yaptık. En iyisini de yaparız. Yeter ki birlikte hareket edelim, çalışalım. Egea bizim için bir gurur vesilesi oldu. Neden? Otomobilde artık Türkiye kendi otomobilini dizayn edecek, kendi otomobilinin tüm mühendisliğini yapacak, prototipini üretecek ve seri üretim bandını kurup seri üretimini yapacak, otomobilin kalbi olan Avrupa ve Amerika'ya ihracat yapacak konuma geldi. Bu 'Evet biz de başarırız' demektir. Daha iyisini de yapabiliriz."

- "Her Ar-Ge merkezi her şeyi yapacak anlayışını bırakıyoruz"

Bursa'da hayata geçirilecek olan ve otomotiv sektörünün etkinliğini artıracak Otomotiv Test Merkezi için şu ana kadar 54 milyon lira harcama yapıldığını ve kamulaştırmanın tamamlandığını kaydeden Işık, projenin ilk aşaması olan fren test pistinin temelinin bir aksilik çıkmaması halinde bu yıl atılacağını bildirdi.

Işık, Ar-Ge Reform Paketi'nin, ikinci mevzuat çalışmasını da bitirdiklerini ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Ar-Ge noktasında devrim niteliği taşıyan pek çok düzenlemeyi de hayata geçirmiş olacağız. Artık Tofaş, Ford'a Ar-Ge siparişi verebilecek. Artık KOBİ, Tofaş'tan sipariş yoluyla Ar-Ge alabilecek. Her Ar-Ge merkezi her şeyi yapacak anlayışını bırakıyoruz. Herkes en iyi olduğu alanda daha iyi olmanın gayreti içine girecek. Bütün bu düzenlemeleri hayata geçirdik. Şimdi inşallah özellikle ikincil düzenlemeleri de en kısa sürede hayata geçireceğiz. Biz kamu olarak ülke olarak hükümet olarak ülke imkanlarımızı bütün boyutlarıyla reel sektörümüzün hizmetine sunuyoruz bu noktada daha fazla destek vermeye hazırız. İş dünyasına ve sanayicimize olan desteğimizi bundan sonra da artırarak sürdüreceğiz."