İSTANBUL (AA) - MURAT BİRİNCİ - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) faiz kararının ardından piyasalarda gelecek aylarda da ölçülü faiz indiriminin devam edebileceği beklentisi artarken, bunun gerçekleşmesi için enflasyondaki düşüşün ve küresel risk iştahındaki pozitif havanın sürmesinin gerekli olduğu görülüyor.

Küresel piyasalarda artan risk iştahı ve yurt içinde manşet enflasyondaki düşüşün etkisiyle geçen ay ve bu ay faiz koridorunun üst bandında toplamda 75 baz puan indirim yapıldı.

Merkez Bankasının bu ayki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faiz koridorunun üst bandı yüzde 10,50'den yüzde 10'a düşürülürken analistler, enflasyondaki düşüşün sürmesi ve küresel konjonktürün desteğini devam ettirmesi halinde gelecek aylarda da faizlerde kademeli indirim görülebileceğini ifade ediyor.

AA muhabirine TCMB faiz kararını değerlendiren Odeabank Ekonomik Araştırma ve Stratejik Planlama Direktörü Ali Kırali, Merkez Bankasının beklentileri dahilinde faiz koridorunun üst bandında 50 baz puan indirime gittiğini ve haftalık repo faizi ve gecelik borçlanma faizini sabit tuttuğunu söyledi.

"Karar, para politikasında tam anlamıyla bir gevşemeden ziyade geniş faiz koridoruna olan ihtiyacın azalması ile başlanılan sadeleşme sürecinin bir parçası olarak alınırken, karar metinde enflasyon görünümü konusundaki temkinli yaklaşımın korunduğunu görüyoruz." diyen Kırali, gelecek bir kaç ay sakin seyredebilecek genel enflasyona rağmen çekirdek enflasyonda iyileşmenin sınırlı kalmaya devam edeceğini ifade etti.

Kırali, mevcut enflasyon dinamikleri ve küresel koşulların devamı halinde TCMB’nin faiz koridorunun üst bandında gelecek aylarda da temkinli indirimlere devam edebileceğini belirterek, "Politika faizini de içerecek daha yüksek indirimler için ise enflasyon dinamiklerinde belirgin ve kalıcı iyileşme olması gerektiğine inanıyoruz." diye konuştu.



- "Merkez Bankasının para politikası duruşunu normalleştirmesini yararlı buluyoruz"



Turkey Macro View (TMV) Consulting Yönetici Direktörü İnanç Sözer ise, Merkez Bankasının beklentiler doğrultusunda gecelik borç verme faizini 50 baz puan indirdiğini ifade etti.

Geçen ayki toplantı sonrası yayımlanan karar metni ile bu ayki karar metni kıyaslandığında, TCMB’nin iki yeni mesaj verdiğine dikkati çeken Sözer, "Birincisi, ekonomik aktivite ılımlı ve istikrarlı bir büyüme eğilimini koruyor. İkincisi ise enflasyon temelde işlenmemiş gıda fiyatlarıyla martta hız kesen enflasyonda yakın zamanda ilave düşüşler görüleceği öngörülüyor." dedi.

Sözer, küresel çapta gelişmekte olan ülkelere dair risk iştahındaki iyileşme ve ana ticaret ortağı Avrupa ekonomilerindeki canlanma ışığında, Türkiye ekonomisinin ilk çeyrekte bir önceki çeyreğe göre yavaşlamakla birlikte halen yüzde 3,6 ile güçlü ve daha da önemlisi ihracat ve iç talebin birlikte pozitif katkı sağlayarak sürdürülebilir şekilde büyüdüğünü söyledi.

Merkez Bankasının temkinli bir şekilde para politikası duruşunu normalleştirmesini oldukça yararlı bulduklarını dile getiren Sözer, şunları kaydetti:

"Bu bağlamda TCMB’nin likidite koşullarını gevşeterek ortalama fonlama faizinde ilave indirimlerin önünü açacağını ve öncelikle mevduat olmak üzere bu indirimlerin kredi faizlerini de bir miktar aşağı çekeceğini öngörüyoruz. Bankanın kredibilitesini artıracak kararın ilk tepkisi, TL cinsi varlıklar için pozitif olacak ve dolar/TL yeniden 2,80’in altına inecektir. Önümüzdeki dönemde Türkiye ekonomisinde daha güçlü büyüme ve TL’de ilave değerlenmeler dolayısıyla makro ekonomik istikrarı güçlendirmek için ise; TCMB’nin temkinli politika duruşunu sürdürmesi, daha da önemlisi makro ihtiyati politika araçları ile kredi koşullarının rahatlatılması ve reel sektörün rekabet gücünü artıracak şekilde kamu maliyesinin daha agresif kullanılmasının kritik hale geldiğini düşünüyoruz."



- "Faizlerindeki düşüş enflasyondaki gerilemeye bağlı" 



Halk Yatırım Başekonomisti Banu Kıvcı Tokalı da küresel oynaklıktaki azalışa ek olarak, TCMB'nin geçen yılın ağustos ayından itibaren uyguladığı politika araçlarının etkinliğine yönelik oluşan güvenin geniş faiz koridoruna duyulan ihtiyacı azalttığı ve bu doğrultuda da sadeleşme yönünde ölçülü adımların devam ettiğini söyledi.

Merkez Bankasının faiz koridorunun üst bandında beklenen ölçülü indirimi yaparak genel para politikası duruşunu korumuş olmasının kur tarafında son dönemde gözlenen baskının kısmen azalmasını sağlayabileceğini ifade eden Tokalı, "Ancak, bunun kalıcı olması için küresel koşulların destekleyici kalmasının şart olduğunu düşünüyoruz. Bu noktada da, küresel ekonomide zayıflıkların devam etmesi, bunun emtia ve dolayısıyla gelişen ülkelere yönelik risk iştahında etkileri konusunda temkinli olmanın yararlı olacağı düşüncesindeyiz." diye konuştu.

Tokalı, Merkez Bankasının da faiz indirim adımlarını ölçülü atıyor ve likidite yönetimindeki sıkı duruşunu koruyor olmasının bu noktada destekleyici olacağını ifade etti.

Piyasa faizlerindeki düşüşün sürmesine ilişkin de görüşlerini paylaşan Tokalı, bunun enflasyondaki gerilemenin devam etmesine ve küresel koşulların destekleyici olmasına bağlı olduğunu dile getirdi. 



- "Karar, TL ve TL varlıklar içim olumlu"

Ziraat Yatırım ekonomisti Bora Tamer Yılmaz ise, TCMB’nin bekledikleri şekilde faiz koridorunun üst bandında 50 baz puan indirime gittiğini belirtti.

Enflasyondaki iyileşmenin gıda ile bağdaştırılarak çekirdekteki kısmi toparlanma nedeniyle sıkı para politikası duruşunun korunacağının karar metninde yer aldığına işaret eden Yılmaz, "Bu nedenle Merkez Bankasının önümüzdeki dönemde fiyat istikrarına bağlı kalıp ölçülü adımlarla koridorun üst bandını indirmeye devam etmesini beklemekteyiz." dedi.

Yılmaz, bugünkü kararın kur tarafı için olumlu olduğununu ve TL'de değer kazanma eğiliminin görülebileceğini ifade etti.

Böylece Fed’in gelecek hafta ya da yılın ilerleyen dönemlerinde artan enflasyon ile birlikte "Şahinleşmesine" karşı da tedbirli davranıldığını vurgulayan Yılmaz, Merkez Bankasının faiz kararı TL ve TL varlıklar için olumlu olduğunu değerlendirdi.



- "Ölçülü adımlar devam edebilir"



Bürümcekçi Araştırma ve Danışmanlık Kurucusu ve AA Finans Analisti Haluk Bürümcekçi de sadeleşme yönünde ölçülü bir adımın daha atıldığını kaydetti.

TCMB Başkanı Murat Çetinkaya'nın ilk sınavında agresif bir karar almayarak devamlılık mesajı verdiğine işaret eden Bürümcekçi, yeni başkanın para ve kur politikası yaklaşımının tam olarak anlaşılana kadar yine de bir belirsizlik sürecinden geçileceğini dile getirdi. 

Bürümcekçi, bu bağlamda gelecek hafta yapılacak "Enflasyon Raporu" sunumuyla Başkan Çetinkaya'nın ekonomist ve basın mensuplarının sorularına vereceği cevapların önemle takip edileceğine dikkati çekti. 

Özellikle sadeleşme sürecinin ne şekilde devam ettirileceği ve önceki yol haritasına göre bir farklılık olup olmayacağının en önemli konular arasında yer aldığını aktaran Bürümcekçi, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bir önceki TCMB Başkanı Erdem Başçı sadeleşmeyi başlatarak göreve gelecek kişinin önünü açmış ve elini rahatlatmıştı. Dolayısıyla volatilite yeniden yükselmezse ölçülü adımların devam etmesi olağan bir seyir gibi görünüyordu. Ancak, sadeleşme süreci aynı zamanda tek faiz uygulanması anlamına geleceğinden, bütün fonlamanın mevcut politika faizi seviyesinden sağlanmasının aşırı bir gecelik faiz düşüşüne (yüzde 10'lardan yüzde 7,50'ye) dönüşmemesi için zamanla politika faizinin yükseltilmesi de gerekmektedir. Benzer şekilde koridor alt sınırı olan borç alma faiz oranının da paralel artış göstermesi ve koridorun daralmasının sadece üst taraftan sağlanmaması gerekmektedir. Öte yandan TCMB'nin nisan sonunda yüzde 7 civarına gerilemesi olası görünen manşet TÜFE'den cesaret alarak, 26 Nisan'daki Enflasyon Raporunda yıl sonu TÜFE tahmininde aşağı yönlü revizyona gitmesi söz konusu olabilir."

İş Portföy Başekonomisti Nilüfer Sezgin ise Merkez Bankasının devamlılık mesajı verdiğini ifade ederken, "Ortalama fonlama maliyeti ilk etapta 8,5'ye düşecek. Ancak çekirdek enflasyon yüksek kaldığı sürece bu faizde daha hızlı düşüş beklemeyin mesajı verildi. Banka büyümede daha güvenli ve enflasyonda düşüş beklentisini daha net belirtti." değerlendirmesini yaptı.