ANKARA (AA) - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Fatih Dönmez, Türkiye'nin enerjide kaynak çeşitliliği çalışmalarına hız verdiğini belirterek, "Bizim için enerjide gelecek, ne saf fosil ne de saf yenilenebilir ama dinamik bir yerli kaynak dengesindedir. Tuz Gölü'nde kapasite arttırım çalışmalarında ve Dünya Bankası ile kredi görüşmelerinde sona geldik." dedi. 

Enerji Uzmanları Derneği iş birliğiyle gerçekleşen BP Enerji Görünümü Raporu 2017 tanıtım toplantısında konuşan Dönmez, enerji sektöründe en basit yatırımın 20 yıl, altyapı yatırımlarının 50 yıl ömrünün olduğunu, bu yüzden alınan kararların hem yakın dönemi hem uzun dönemi etkilediğini söyledi. 

Bu yüzden enerji politikalarının vizyoner olduğu kadar realist de olması gerektiğini vurgulayan Dönmez, "Bugün BP’nin enerji görünümünde sanırım hem realizmi hem de vizyonu birlikte göreceğiz. Yani ulaştırmada dijitalleşme trendleri kadar petrol ve gaz talebinin kaçınılmazlığı da gözümüze çarpacak. Yenilenebilir ve LNG'nin küresel gelişimini birlikte okuyacağız. Biz de bu sebeple geleceğe emin adımlarla ilerlemek için önceliklerimizi belirledik. Tüm politikalarımıza bir yerli istihdam, yerli kaynak ve yerli Ar-Ge teması yerleştirdik. Gelecek nesillerin daha özgür ve egemen kararlar alabilmeleri için major teknolojilerin yerli üretimini hedefledik." diye konuştu.

Dönmez, bunu yaparken yerli kaynakları ayrımsız desteklediklerini ve geçen hafta güneş enerjisinde yapılan bin megavatlık YEKA ihalesini tamamladıklarını anımsattı. 

Rüzgar ve diğer güneş ihalelerinin de sırada olduğunu belirten Dönmez, şöyle devam etti:

"Yerli kömür sahalarının ihalelerinin yanında, kömür yatağı metan için de alt düzenlemelerimiz hızla devreye girecek. Ayrıca Sayın Bakanımızın açıklamış olduğu gibi yerli petrol ve doğalgaz aramacılığında yeni ve aktif bir döneme giriyoruz. Bizim için enerjide gelecek ne saf fosil ne de saf yenilenebilir ama dinamik bir yerli kaynak dengesindedir. Yerli vurgusu Bakanlığımız ve Türkiye için çok önemli. Enerji projelerine saf bir mühendislik işi-anahtar teslim projeler olarak değil, kalkınma ve sanayileşme projeleri olarak bakıyoruz ve yatırımcının da bu noktadan yaklaşmasını istiyoruz. Sanırım karşılığını da fazlasıyla görüyoruz. En son güneşte de gördüğünüz gibi yoğun bir rekabet ve katılım vardı. Petrol ve gaz aramacılığında dünyada yatırımlar azalmasına rağmen Türkiye’de devam eden şirketler var. Akaryakıt ayağında yeni yabancı yatırımcı girişleri ile pazarın büyüklüğüne ve gelişimine inancımız tasdik edilmiş oldu."

- Doğalgaz sistemi önemli bir noktaya gelecek 

Dönmez, Türkiye’nin temel önceliğinin esnek ve depolama altyapısı olgunlaşmış bir enerji sistemi inşa etmek olduğunu vurgulayarak, "Esneklikte, Türkiye LNG’ye ağırlık vererek ilk yüzen LNG santralini (FSRU) devreye almış ve iki tanesini de tamamlamaktadır. Bu şekilde uzun zamandır enerji politikalarında eksikliği hissedilen kapasite yönetimi de tamamlanmış olacaktır. Bunun ilk olumlu etkilerini ocak ayında gördük. Planladığımız 2 FSRU'yu da devreye alınca Türkiye doğalgaz sistemi hem kısa hem de uzun dönem enerji güvenliği anlamında önemli bir noktaya gelecektir." değerlendirmesinde bulundu. 

Doğalgaz depolama alanında da kapasite arttırma çalışmalarının devam ettiğini ve sistemin geri üretim kapasitesini orta vadede iki katına çıkarmayı hedeflediklerini aktaran Dönmez, "Özel sektör LNG tesisinde bu seviyeye hızla geliyoruz, Marmara Ereğlisinde de çalışmalar hızla devam ediyor. Tuz Gölü depolamada da kavernlere gaz basılmaya başlandı. Olumlu etkilerini bu sene içinde göreceğiz. Tuz Gölü'nde kapasite arttırım çalışmalarında ve Dünya Bankası ile kredi görüşmelerinde sona geldik. Sözleşmeyi de en kısa sürede imzalamayı hedefliyoruz." ifadelerini kullandı. 

- EPİAŞ'ta petrol ürünleri borsası için çalışmalar başladı 

Dönmez, EPİAŞ’ta doğalgaz piyasasını oluşturma konusunda çalışmalara devam ettiklerini ve 2018’te doğalgaz piyasasının da devreye girmiş olacağını söyledi.

Böylece, içeride bir doğalgaz referans fiyatı oluşumuna katkı sağlanacağını belirten Dönmez, şöyle devam etti:

"Doğalgazda yeni dönemde kontrat yenilemelerinde formüller daha rekabetçi olacak. Eski klasik petrol endeksli kontratlar yerine satıcı ve alıcıyı istenmeyen risklerden koruyan, çok uzun sürelere zorlamayan, uluslararası arası piyasalarda oluşan rekabetçi fiyatların da baz alınacağı bir yaklaşımı göreceğiz. Bu piyasada hem tedarik hem de talep tarafı eskisi kadar birbirine 'Katolik nikahı' gibi bağımlı olmayacak. Kısa ve orta vadeli sözleşmelerin payı artacak. Tüm bunlarla kontrat bazında değişim yapmadan, sezonsal değişiklikleri daha iyi yönetiyor ve küresel fiyat hareketlerinden daha etkin yararlanıyor olacağız."

-"Yeni teşvik mekanizmaları çalışılıyor"

Petrol, doğalgaz arama ve üretim sektöründe ise yeni teşvik mekanizmaları üzerinde çalıştıklarını aktaran Dönmez, aynı şekilde ulusal petrol stoğunda da miktarsal bir azalmaya gitmeden esnekliği attırmayı planladıklarını anlattı. 

Dönmez, esnek kontratlar ile yükümlülüklerin farklı ürünler cinsinden tutulması veya taraflar arasında devrin önünü açmak için EPDK ile çalıştıklarına dikkati çekerek, "Aynı şekilde EPİAŞ'ta ulusal bir petrol ürünleri borsa altyapısının fizibilitesi için çalışmalara başlıyoruz. Sonunda geleceğe dair dört bir koldan biz hazırlıklarımızı yapıyoruz." diye konuştu. 

Dönmez, ayrıca Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak'ın 30 Mart Perşembe günü Cumhurbaşkanlığı himayesinde yapılacak bir programla yeni dönem enerji ve maden stratejisine ilişkin önemli açıklamalarda bulunacağını aktardı. 

Dönmez, BP'yi Türkiye'de petrol ve gaz aramacılığında daha çok görmek istediklerini de sözlerine ekledi.