Gün İçerisinde Neleri Takip Ettik?

TCMB’nin dün açıkladığı para politikası hamlelerinin etkisi bugün de hissedilmeye devam etti. Özellikle yurt dışındaki kurumların politika faiz oranında 100 baz puana yakın yükseliş beklemesi, ancak bu beklentinin TCMB tarafından karşılanmamış olması piyasalarda olumsuz algılandı. Yine de, TCMB’nin faiz silahını çekmeden yan enstrümanlarla piyasayı sıkıştırma hamleleri bir zaman sonra herkes tarafından daha net idrak edilebilir. Heterodoks politikalar altında, Merkez Bankası bugün de 1 haftalık repo ihalesini açmadı. Ayrıca, TL karşılığı Döviz depo işlemlerindeki oranlarda da beklentilerin aksine düne göre değişikliği gitmedi. Piyasadan %10 ile TL toplarken, %0,75’ten Dolar pompalamaya devam etti. Gün sonunda, bu oranları TCMB’nin kafasındaki yeni denge rakamları olarak yorumlayabiliriz. Yarın da piyasalar aynı oranlar ile karşı karşıya gelmeye şimdiden hazırlanmalılar. Makroekonomik açıdan ise, Ocak ayı kapasite kullanım oranı ve reel kesim güven endeksi rakamları beklentilerden düşük açıklandı. Bu gelişmelerin yanı sıra, Cuma günü Fitch’ten gelebilecek olumsuz bir kararın da beklentiler ışığında fiyatlandığına da şahit olduk. Dolar/TL’de 3.8170 ve Euro/TL’de 4.1000 seviyelerini kritik rakamlar olarak takip ediyoruz. Dolar/TL’de bu hareketin devamı, 3.8390-3.8500 bölgesini bize gösterebilir. Tersine bir rahatlama ise 3.8000’e doğru yürüyüşü bize sunabilir. Euro/TL’de ise 4.0920-4.0720 bandı ilk etapta destek bölgeleri olarak izlenebilir. Borsa’da ise %1’e yakın zayıflama ile 83,300’ü gördük. 83,000 seviyesi Cuma gününe kadar kritik bir nokta olarak takip edilebilir.




TÜİK tarafından ise bugün teknik bir hamle geldi. Kurum, ana harcama gruplarının enflasyon sepeti içendeki paylarını yeniden düzenledi. Son günlerde spekülasyonlara neden olan gıdanın ağırlığı beklentiler dâhilinde düşürüldü. Geçen senenin en çok fiyat artışı gösteren alkollü içecekler ve tütün kaleminin ise ağırlığı artırıldı. Bu hamleyi enflasyonu aşağı çekme niyetli bir hamle olarak yorumlamaktan ziyade, öngörülebilirliği arttırıcı bir düzenleme olarak yorulmak daha sağlıklı olabilir. Öngörülebilirlik, hem yatırımcıların hem de Merkez Bankası’nın hamlelerini önümüzdeki günlerde daha TL’yi destekleyici hale getirebilir. Hesaplamalara baktığımız zaman da geçen seneki fiyat hareketlerini yeni sepet grubuna uygularsak, yılsonu enflasyon oranımız %8,53’ten %8,94’e yaklaşıyor. Hesaplamayı daha net şekilde aşağıda inceleyebilirsiniz.

Küresel piyasaların yurtdışı ayağında ise Trump’ın sert tweet’i ön plana çıktı. Ulusal güvenliğimiz için önemli bir gün diyen Trump’ın Orta Doğu’daki 7 ülke vatandaşlarının Amerika’ya girişlerini yasaklaması bekleniyor. Ayrıca, söz verdiği gibi Meksika sınırına duvar öreceği artış açık açık konuşulmaya başlandı. Kapitalizmin bir ironisi olarak, Trump bu konuda konuştukça Meksika’daki çimento şirketlerinin hisse değerleri artıyor! Hisseler sadece 2016’da %82 primlenmiş durumda. Bu ortam orta vadede altına da yarayabilir. Avrupa Bölgesi’nden ise sadece Almanya IFO İş İklim Endeksini takip ettik. Rakam piyasa beklentilerinin aşağısında oluşsa da Euro varlıklarında Brexit süreci baskın olmaya devam ediyor. İngiltere Başbakanı Theresa May’i Cuma günü ülkemizde ağırlayacağımızı da bu vesile ile hatırlatmış olalım.