Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Brüksel temaslarında sığınmacı krizinin çözümünde işbirliği için AB ile Türkiye arasında "ortak çalışma grubu" kurulması kararlaştırdı.
Belçika Kralı Philippe'nin davetlisi olarak Belçika'nın başkenti Brüksel'e gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker ve Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz ile görüşmeler yaptı. 

Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Avrupa Birliği’nin (AB) sığınmacı krizinin çözümünde işbirliği için Türkiye’ye önerdiği “eylem planı” taslağı gelecek günlerde taraflar arasında müzakere edilecek. Bu amaçla AB'den Türkiye'ye üst düzey ziyaretler yapılacak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Brüksel’de AB kurumlarının liderleriyle yaptığı görüşmelerin olumlu bir havada gerçekleştiğini belirten kaynaklar, görüşmelerde sığınmacı krizinin çözülmesi için önem taşıyan Suriye'de siyasi çözüm çabalarının, güvenli bölge önerisinin ve Suriyeli sivillerin korunmasının de ele alındığını kaydettiler.

AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, pazartesi günü Erdoğan ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, “AB, Türkiye ile bütün konuları ele almaya, işbirliğine hazır” demiş, görüşmelerinde güvenli bölge konusunu da ele aldıklarını ifade etmişti.

- Türkiye’nin beklentileri

Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre Türkiye, AB'nin geç de olsa mülteci krizinin çözümü için harekete geçmesini memnuniyetle karşılarken, işbirliğinin "gerçekçi" ve "sürdürülebilir" bir temelde olması gerektiğini vurguluyor.

Türk tarafı, krizin çözümünde AB tarafından sunulan işbirliği önerilerinin "yükün paylaşılması" (burden-sharing) temelinde olması gerektiğine dikkati çekerken, "yükün bir tarafa yıkılması" (burden-shifting) anlamına gelebilecek unsurların kabul edilmeyeceğini AB tarafına iletti.

AB'nin Türkiye’ye sunduğu öneriler, sığınmacı krizinin çözümüne dönük olarak, Suriyeli mülteciler için Türkiye'de yeni imkanların oluşturulması, mültecilerin bir bölümünün AB ülkeleri tarafından kabul edilmesi, Türkiye'de kalan sığınmacılar için AB'nin mali yardımda bulunması, sınır güvenliğinin güçlendirilmesi ve kaçakçılarla daha etkili mücadele gibi unsurları içeriyor.

- Mali yardımda belirsizlik 

Edinilen bilgilere göre AB, Türkiye için yaklaşık 1 milyar avroluk yardım telaffuz ederken, bunu hangi kaynaklardan sağlayabileceğini şu ana kadar netleştirmedi. Söz konusu paranın, AB üyelik sürecinde Türkiye için ayrılan fonlardan sağlanmasına ise Türkiye karşı çıkıyor.  

Türk diplomatik kaynaklar, "Bu görüşmelerde öncelikli konu mali yardım değil. Biz zaten yıllardır büyük özveriyle Suriyeli sığınmacılara yardımda bulunuyoruz. AB yardımı olsun olmasın, biz bunu insani bir görev olarak yapmaya devam edeceğiz" görüşünü kaydediyorlar.

AB’nin teklifi, Avrupa ülkelerinin Türkiye’deki Suriyeli sığınmacıların bir bölümünü kabul etmesini öngörürken, bu konuda da belirsizlikler bulunuyor. AB devletlerinin hangi ülkenin kaç mülteci kabul edeceği konusunda henüz kendi içinde kesin bir anlaşmaya varamadığına işaret eden kaynaklar, Türkiye'ye bu konuda net bir sayı telaffuz edilemediğini kaydettiler.

- Vize muafiyeti

Avrupa Birliği'nin Türk vatandaşlarına vize muafiyeti getirmesi konusu da, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk, AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker ve Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz ile görüşmesinde Türk tarafının gündeme getirdiği başlıklar arasında yer aldı. AB kurumlarının liderleri, genel olarak Geri Kabul Anlaşması'nın uygulanmasına paralel olarak vize muafiyetine, şartların yerine getirilmesi ile birlikte sıcak bakıyor. 

Avrupa Komisyonu’nun komşuluk politikası ve genişleme müzakarelerinde sorumlu üyesi Johannes Hahn, Almanya’da yayımlanan Die Welt gazetesine Türk vatandaşlarının Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin çoğunluğunun dahil olduğu Schengen bölgesine iki yıl içinde vizesiz geçiş yapmasının mümkün olduğunu söylemişti.

- PKK ile mücadele 

Görüşmelerde Türk tarafı, AB tarafından terör örgütü olarak tanınmasına karşın PKK'nın bazı Avrupa ülkelerinde himaye ediliyor olması ve Birliğin söz konusu terör örgütünün eylemlerine yeterli düzeyde tepki vermiyor olmasını da masaya getirdi. Türkiye, özellikle PKK'nın finans kaynakları ile mücadele konusunda Avrupa'dan çalışma beklerken, AB liderlerinin de görüşmelerde Türkiye'nin bu talebine olumlu yaklaştığı belirtildi.