Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde, "IMF’nin perspektifi, sığınmacı krizinin iyi bir şekilde yönetilmesi, entegrasyon sürecinin uyumlu ve düzenli bir şekilde uygulanması halinde kısa ve orta vadede ekonomiye etkisinin yukarı yönlü olacağı yönünde" dedi.

İsviçre’nin Davos kasabasında düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu'nun “Küresel Ekonomik Görünüm” panelinde konuşan Lagarde, gelişen piyasa ekonomilerinin kendi içerisinde farklılık gösterdiğini belirtti.Lagarde, BRIC (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin) ülkeleri içerisinde Hindistan’ın ekonomik büyümesini yüzde 7,5 dolaylarında olduğuna dikkati çekerek, Çin ekonomisinin kademeli şekilde yavaşladığını belirtti. Lagarde, "Rusya ve Brezilya farklı sebeplerde bu yıl ekonomik büyümede negatif seviyelerde olacak" değerlendirmesinde bulundu.


- Çin ekonomisinde "üçlü geçiş" yaşanıyor

Lagarde, Çin ekonomisinde “üçlü geçiş” yaşandığını belirterek, "Çin ekonomisi endüstriden servise, ihracattan iç piyasaya ve yatırımdan tüketime doğru geçiş yapıyor" şeklinde konuştu.Lagarde küresel emtia fiyatlarına ilişkin olarak ise “Emtia fiyatlarının son birkaç ayda görülen talep artışıyla birlikte iyileşeceğini düşünüyoruz. Fakat halen emtia fiyatları aşağı yönlü bir risk olarak görülmekte” dedi.Avrupa ekonomisinin genel görünümünün “olumlu” olduğuna işaret eden Lagarde, Avro Bölgesi’nde bu yıl büyümenin yüzde 1,6 seviyesinde gerçekleşmesinin beklendiğini belirtti.Lagarde, İngiltere’nin AB’den ayrılma olasılığının (Brexit) ve sığınmacı krizinin, Avrupa ekonomisinin önündeki iki temel risk olduğunu kaydetti.


- "Sığınmacılar Avrupa ekonomisine katkı sunabilir"

Avrupa’daki sığınmacıların, ekonomik büyümeye olumlu etkisi olabileceğini belirten Lagarde, “IMF’nin perspektifi, sığınmacı krizinin iyi bir şekilde yönetilmesi, entegrasyon sürecinin uyumlu ve düzenli bir şekilde uygulanması halinde kısa ve orta vadede ekonomiye etkisinin yukarı yönlü olacağı yönünde” dedi.

 Lagarde, sığınmacıların doğru politikalarla entegrasyonunun sağlanması halinde Avro Bölgesi büyümesine yüzde 0,2 ila 0,5 oranında katkı sağlayabileceğini vurguladı.

- “AB ile anlaşacağımızı düşünüyorum”

İngiltere Maliye Bakanı George Osborne ise İngiltere’nin AB içerisinde ikinci büyük ekonomi olduğunu vurgulayarak, “AB’nin tamamı için iyileştirmeler yapılması için çalışıyoruz” dedi. 

Osborne, İngiltere’nin AB üyeliğini sürdürmesi konusunda üye ülkelerle görüşmelerine devam ettiğini belirterek, “AB liderlerine dostlarımız, meslektaşlarımız, müttefiklerimiz olarak yaklaştık. Britanya için iyi bir anlaşmaya varacağımızı düşünüyorum” şeklinde konuştu.

2017'de yapılması planlanan AB referanduma ilişkin olarak da Osborne, “Eğer AB ile düzgün bir anlaşma sağlanırsa Britanya halkı reforme edilmiş bir birlik içerisinde kalmak isteyecektir” ifadesini kullandı.


- “Gerekirse parasal genişlemeyi artırırız”

Panelin konuşmacılarından Japonya Merkez Bankası (BOJ) Başkanı Haruhiko Kuroda ise “Çin ekonomisinin hızlı bir şekilde yavaşlayacağını ya da sert bir iniş yapacağını düşünmüyorum. Çin ekonomisindeki değişimin, yatırım ve imalattan tüketim odaklı ve bir servis ekonomisine dönüştüğünü düşünüyorum” dedi.Japonya’da manşet enflasyon üzerinde düşük enerji fiyatlarının etkili olduğunu belirten Kuroda, “Manşet enflasyon yaklaşık 0 seviyesinde. Bunun büyük bir kısmı büyük oranda düşük enerji fiyatlarından kaynaklanıyor. Eğer enerji fiyatları dışında enflasyona bakarsak 26 ay boyunca enflasyonun pozitif olduğunu görebiliriz. Enflasyon oranı petrol fiyatları yükselince gelişme gösterecektir” değerlendirmesinde bulundu.

“Japonya Merkez Bankası fiyat istikrarını sağlamak konusunda kararlıdır. Yüzde 2 seviyesinin yakalanması için gereken her şeyi yapmaya hazırız” ifadelerini kullanan Kuroda, gerekirse parasal genişleme adımlarının da atılabileceğine işaret etti.Kuroda, “Bilançomuz dikkate değer şekilde arttı. Fakat bankanın parasal genişlemeyi, gerek duyulması halinde daha da artırmasının önünde bir sınırlama olduğunu düşünmüyorum” dedi.