Başbakan Erdoğan'ın Türk halkı için cumhurbaşkanlığına adaylığını koyması halkımız için büyük bir gurur kaynağı olmalıdır. Zira 2003’e kadar halkımız kendini idare edenlerin çoğundan büyük zararlar görmüştür. Bu liderlerin bazıları halkımızın ekonomik olarak soyulmasına zemin hazırlamasının yani sıra gerek yurtiçi gerek yurt dışı itibarını zedelemiştir. TC pasaportu taşıyan her yurttaş aşağılanmış, hakir görülmüştür. Birçok üçüncü dünya ülkeleri bile vize uygulamışlardır. Son on yılda bu durum tersine dönüşmüştür. Artık göğsümüzü gere gere 'Ne mutlu Türküm' diyebiliriz.

TERÖRİZMLE MÜCADELEDE KAYBETTİKLERİMİZ
Terörizm, Türkiye’ye 800 milyar doların üzerinde bir ekonomik kayba ve demokrasi zaafına neden olmuştur. Terörizm, olmasaydı bugün itibariyle işçi, memur, emekli, öğrenci, esnaf, tüccar ve çiftçi gelirleri iki katı olacaktı. Şimdi artık otuz yıllık sorunumuzun çözüm sürecine girmesiyle önümüzdeki on yılda bugünkü gelirimiz en az iki kat artacaktır. Ayrıca Türkiye demokratik mutluluğu ancak Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olmasıyla yakalayacaktır. Yurt dışı telkinlerle hareket etmeyen lider olmasından dolay diğer adaylardan daha etkili olarak Türkiye’nin çıkarlarını koruyacaktır.

SÖMÜRGE VALİSİ İSTEMİYORUZ
2003’e kadar olan idarelerde Türkiye’de vitrinde seçilmiş bir hükumet, arkada askeri ve bürokratik vesayet iktidarı vardı. Bu vesayet iktidarı batinin telkinleriyle hareket etmekteydi. Şimdi ise Batı, Erdoğan'ın karşısına kendi dediklerini yapacak bir cumhurbaşkanı adayı çıkarmıştır. Halkımızın uyanık olup bu oyunu bozması kendi çıkarına olacak. Bu oyun ancak birinci turda yüzde 58’den fazla bir oy desteği ile Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçilmesiyle bozulabilir. Bunu söylememizin nedeni anayasa referandumu oranı olması ve Batı’ya karşı Erdoğan’a desteğin en az bu oran olduğunu göstermemizdir. 
Bu oranla Batı Erdoğan’ın arkasında güçlü bir desteğin olduğunu görecek ve uzun bir süre Türkiye’ye sorun çıkarmayacaktır. İkinci turda bu oranın çıkması Batı’nın Türkiye'de hala etkili olduğunun göstergesidir. Batı, gerek medya kuruluşları gerek diğer kurumlarıyla halkımızı kendi lehine kullanabiliyor demektir. Çatı adaya vereceğimiz her oy Türkiye'nin sömürülmesine devam anlamına gelecektir. Çünkü 2003’e kadar olduğu gibi bu adayda batının dikte ettirdiği yolu izleyecektir. Oysaki halkımızın Erdoğan’a vereceği her oy kendisine ilk beş yılda en az yüzde 50 maddi refah artısı ve daha da önemlisi demokratik mutluluk hissinin gelişmesi olarak dönecektir. Diğer adayların bunu başaramayacağı özgeçmişlerinden görülmektedir.