Uzun ve duygu yüklü bir referandum süreci sonrası Britanya, sürpriz bir şekilde oyunu AB’den ayrılma yönünde kullandı. Daha düşük ihtimal verilen senaryonun gerçekleşmiş olması ile sermaye piyasalarında kısa vadeli bir panik oluştu. Finansal piyasaların baz senaryosunu İngiltere’nin AB’den ayrılmayacağı yönünde kurması, şok dalgasının boyutunu artırdı. Seçmen tercihlerinin tahminlerin aksi yönünde belirginleşmesi sonrası Pound’da sert değer kayıplar yaşanırken, Ons Altın, Japon Yeni ve Gelişmiş Ülke tahvillerinde artan güvenli liman talebi ile birlikte sert yükselişler gözlendi. Son dönemde belirginliği azalan Çin ve FED kaynaklı risklerin yerini Brexit kaynaklı endişelerin alması ile son iki yılın zirvesine ulaşan altında sert hareketlerin yaşandığını görmekteyiz. Fed’in normalleşme politikasına ilişkin yol haritasını açıklaması sonrası 2012 yılında 1800 seviyelerinden başlattığı düşüş trendini 1050 seviyesine kadar sürdüren altın, uzun düşüş trendinin ardından 2016 yılı ilk çeyreğinde 1069 seviyesinden 1280 seviyelerine kadar hızlı bir çıkış yaparak son 25 yılın en iyi getirisini elde etmişti. 2016 senesine Çin kaynaklı riskler ve Avrupa bankalarına dönük kaygıların da eklenmesi nedeniyle olumlu bir başlangıç yapan altın, FED’in seri bir faiz artırımı sürecine gitmeyeceğinin anlaşılması ile çıkışını ivmelenerek sürdürmüştü. Altın yılın ilk yarısında 1280 direnç seviyesini yukarı yönde geçse de, bu bölge üzerinde kalıcı kapanışlar yapmayı başaramadı. Mayıs ayı ile birlikte FED’in tekrar faiz artıracağı beklentisinin oluşmasıyla 1200 desteğine kadar geri çekilen ons altın, olumsuz gelen ABD verileri sonrası faiz artırım sürecinin ötelenmesi ve bu yüzden dolar endeksinde yaşanan değer kaybının etkisi yüzünden tekrar 1260 seviyelerine doğru yükselişi geçti. Bu noktada Brexit riskini yeterince fiyatlamayan piyasalarda oluşan panik havasının güvenli liman talebini artırmasıyla birlikte tekrar 1300 direnci üzerine çıkan ons altın, Brexit referandumu ile ilgili gelen anketlerin sonucuna göre 1250-1360 dolar arasında geniş bir bölgede yön bulmaya çalıştı.

FED’in Brexit nedeniyle güvercin tavrını koruması, Türkiye’yi rahatlatacak
Güçlü dolar etkisinin azalması ile 4 yıllık düşüş trendi içerisinde güçlü bir tepki çıkışı gerçekleştiren altının yönünü gelecekte Brexit süreci ve ABD dolarının durumu belirleyecek. 1358 ile son iki yılın zirvesini gören altın, 1280-1300 arasında bulunan güçlü direnç bölgesin destek haline getirdi. Güvenli liman talebi ile 1300 desteği üzerinde işlem gören altın, bu seviyeler üzerinde tutunması halinde tekrar 1358 direncini hedefleyebilir. Olası geri çekilmelerde ise 1300 ve 1280 seviyeleri önemli destek bölgesi olarak öne çıkmakta. 2015 yılı boyunca FED riski nedeniyle baskılanan gelişen ülke endeksleri, yeni yıla Çin ekonomisine dönük endişeler ve petro-emtia kompleksi kaynaklı resesyon kaygılarının etkisiyle olumsuz bir başlangıç yapmıştı. Petrol fiyatlarının tekrar yönünü yukarı çevirmesi ile birlikte resesyon kaygılarının azalmasına FED’in faiz artırımı konusunda aceleci davranmayacağının da eklenmesi üzerine hızlı bir çıkış gerçekleştiren gelişen ülke varlıkları, kısa vadede Brexit kaynaklı risklerin realize olması yüzünden tekrar satış baskısı altında girdi. Brexit sonrası oluşan belirsizliklerin yatırım ve tüketici güvenini düşürmesi halinde küresel ekonomi ve dolayısıyla gelişen ülke ekonomileri de bu süreçten olumsuz etkilenecekler. Diğer yandan neredeyse ihracatının yarıya yakınını AB ülkelerine yapan Türkiye referandum sonrası oluşacak belirsizliğin tüketici tercihlerine yansıması halinde, AB’ye ihracat tarafında kayıplar yaşayabilir. Brexit sonrası oluşan belirsizliğin dünya ticareti üzerinde olumsuz bir etki oluşturma ihtimali, FED’i atacağı adımlarda temkinli olmaya zorlayacaktır. FED’in Brexit nedeniyle güvercin tavrını koruması, diğer gelişen ülkelerle birlikte Türkiye’yi de rahatlatacaktır. Brexit sonrası Türkiye-AB ilişkilerinin geleceğine dönük belirsizliklerin ekonomi üzerine etkileri sınırlı kalsa da muhtemel siyasi etkileri olacak.