26 Eylül günü İzmit’te Hyundai Assan fabrikasında tarihi bir güne şahit olduk. Yaklaşık 600 milyon dolar yatırımla gerçekleştirilen ve ilk kez Frankfurt Otomobil Fuarı’nda dünyaya tanıtılan yeni Hyundai i10 (Ayten) seri üretilen ilk otomobili banttan indi.

26 Eylül günü İzmit’te Hyundai’nin fabrikasında gerçekleştirilen tören adeta Hyundai’nin gövde gösterisi gibiydi. Hyundai’nin Kore’deki tesisleri barkovizyonda gösterilirken hepimiz hayranlıkla izledik. HyundaiMotor Company BaşkanYardımcısı Eui-Sun Chung ileHyundai Assan’ın Türk ortağı Ali Kibar ve babası duayen sanayici Asım Kibar gururlu vemutluydular. Benimse törende bir yanımı sevinç, diğer yanımı hüzün kapladı. Yemekte yan yana oturduğumuz eski bir Hyundai yöneticisine, “Bugün Koreliler ne kadar sevinse yeridir. Bizim niye hala bir otomobil markamız yok?” diye sordum. O yönetici bana, “Biliyor musunuz? Anadol ile Hyundai fabrikaları aynı yıl kuruldu. Ne yazık ki Hyundai dünya markası olurken, Anadol tarih oldu” diyerek sözlerimi teyit etti. 1966’da ilk Anadol üretimi gerçekleştikten 18 yıl sonra Anadol üretimi durduruldu. Çünkü Koç para kazanmak için kolay yolu seçmişti. Hyundai’nin tanıtım filmini izlerken “Biz zor yolu seçtik” diyordu. Koreliler üretimden vazgeçmemiş ve dünya markası Hyundai’yi yaratmışlardı.


ÇAĞLAYAN İMZALADI
Hyundai’nin İ10 modelinin banttan inen ilk seri otomobilini Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ve Hyundai Company Başkan Yardımcısı Sun Chung imzaladılar.

BAŞBAKAN’IN ARADIĞI ‘BABAYİĞİT’ ORTAYA ÇIKMADI
Törende çok güzel bir konuşma yapan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Hyundai Başkan Yardımcısı’ndan yıllık üretimi 200 binden 300 bine çıkartmaları için söz aldı. Çağlayan nedense törende hükümetin otomotiv sektöründe aradığı ‘babayiğitler’den hiç söz etmedi. Yoksa o da mı ümidini kesmişti? Bilemem. Bakan herhalde bu konuyu kendisine soracağımı hissetmiş olacak ki “Bir dahaki sefere gülüm” diyerek kibarca röportaj isteğimizi geri çevirdi. Evet, Anadol markasıyla otomobili üreten Otosan, sonraki yıllarda Ford ile ortak olup başarılı bir yabancı sermaye ortaklığına dönüştü. Koç Grubu, aynı başarıyı TOFAŞ da İtalyanlarla yarı yarıya ortak olarak gösterdi. Bugün Kocaeli’ndeki Ford Otosan ve Bursa’daki TOFAŞ fabrikaları orta ölçekli birer tesis sayılır. Ama ikisi de Türkiye’de üretilen yabancı markalardır. Karlarını da gayet güzel transfer ediyorlar. Hyundai de benzer bir yatırımdır. Yüzde 70’i Koreli yatırımcılarındır. Öyle anlaşılıyor ki yakın zamanda Türkiye’de yüzde 100 yerli Türk malı otomobilinin üretimi maalesef mümkün görünmüyor. Zira, Başbakan’ın aradığı ‘babayiğit’ ortaya çıkmadı. Koç Grubu da bu işe girmenin intihar olacağını açıklamış ve karşı olduklarını belirtmişti.


GÖRKEMLİ TÖREN
Hyundai’nin İzmit’teki Fabrikasında yapılan törende önemli isimler yer aldı. (Soldan Saga) Hyundai Assan CEO’su Won-Shin Chang, Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, Güney Kore Büyükelçisi Sang-Kyu Lee, Ekonomi Bakanı Zafer Caglayan, Kocaeli Valisi Ercan Topaca, Hyundai Company Başkan Yardımcısı Eui Sun Chung, Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Asım Kibar.



VERGİ İNDİRİMİ İSTİYORLAR
Törenden sonra görüştüğümüz Hyundai Assan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar sektörün atılıma geçmesi için vergi indirimi beklediklerini söyledi.

HYUNDAİ, 7 MİLYONLUK ÜRETİMLE DÜNYA DEVLERİNE KAFA TUTUYOR
1966-67 yılında biri Türkiye’de diğeri Güney Kore’de kurulan iki fabrikanın öyküsü size de ilginç gelmedi mi? Kaportasını keçilerin yediği Anadol tarih oldu. Hyundai ise bugün tam bir otomotiv devine dönüştü. Geçen yıl 7 milyon adet otomobil üreterek dünya devlerine kafa tuttular. Bundan 15 yıl önce de İmza adıyla otomobil üretmek için yola çıkan genç iş adamı Fadıl Akgündüz’ü (Jet Fadıl) medya yoluyla yerle bir ederek bu işten vazgeçirmediler mi? Yakın gelecekte olmasa bile otomotiv sektöründe bir Türk markasının çıkacağına inancımızı kaybetmeyelim.


Ekonomivitrini PDF